Perşembe, Temmuz 12, 2012

Olimpos-Çıralı

Rezerve edilmiştir, ölüp düşmezsek düzenlenecek.


---------------------------------
   Olimpos'un isminden başka bir boku yok.-afedersiniz- Kalabalık olmamız çok iyi oldu, istediğim gibi diyebilirim-yedi kişiydik-. Böyle ortamlarda tartışmalar kaçınılmaz elbette. Diyeceğim şu ki, bir insan kesinlikle umutsuz ve yaptığı işte inançsız olmamalı. Olimpos kesinlikle lanet ve iğrenç bir mekân. Birçok uçkuruna düşkün beyinsizin toplanıp, vakit öldürdüğü pis bir yer. Mordor gibi; orada soluduğunuz hava, bastığınız toprak pistir, sizi dibe çeker. Kesinlikle sezon açılmadan görülmesi gerekilen bir yer. İlkbaharda geçirdiğim iki günü, geçirdiğim bir haftasonuna yeğlerim.

Otostopun bizi çekmesi durumu;
Bu durumla Olimpos'tan ayrılırken karşılaştık. Mert, Ayberk ve ben. Henüz otostop için plânladığım yere varmamıştık ki yol üzerinde kırmızı bir Mazda bilmem ne durdu ve gençler gelin bırakalım yukarı kadar falan dediler sanırım. Bir karı-koca. Adrasan'dan geliyorlarmış, yer-yurt bilmeyince kafalarına göre takılmışlar hep. Sağolsunlar taaaa Çıralı sahiline kadar bıraktılar. Çıralı'ya sırf mükemmel gecesini göstermek için getirmiştim Ayberk'i ve Mert'i. Umarım sevmişlerdir. Dört tane yıldız kaydırdık tabi. Şezlonga uzanıp hafif ateş ışığıyla birlikte gökyüzünü izlemek o kadar güzel ki... Yani orada geçen bir dakikayı birçok şeye tercih edeceğinize adım gibi eminim.-tabi halâ bunlardan tat alabiliyorsanız-

    Ne anlatacağımı bilmiyorum açıkçası. Fotoğrafları koyayım;

Güneşin doğmasıyla doğan caretta carettalar












1 yorum: